Diyet ve Zayıflamada Doğru Bilinen Yanlışlar
Makale İçeriği
Bu makalemizde diyet ve zayıflama sırasında kült hale gelmiş bazı doğru bilienen yanlışları sizler için listeledik.
Esmer Şeker Beyaz Şekere Oranla Daha Az Kilo Aldırır!
Beyaz şeker, şeker pancarı veya kamışından elde edilir ve beyaz renkte kristaller oluşana kadar rafine edilir. Rafine edilmemiş kamış şekerinin kahverengi olması, tamamıyla rafine olmadığı için renk ve tatta farklılardan sorumlu olan bitkisel kalıntıların kristallerin yüzeyine tutunmasından kaynaklanır. Dolayısıyla esmer şekerin hem besin değeri hem de kalori miktarı beyaz şekerinkiyle aynıdır. Bu 2 şekerin tek farkı suda o kadar kolay çözünememesidir. Bu da bir kısmının fincanın dibinde kalmasına ve tüketilmemesine neden olur. Fakat esmer şekerin daha az kilo aldırdığının hiçbir tutarlılığı yoktur.
Eşit dozlar göz önüne alındığında bu ifade bal açısından doğru olabilir. Balın %80’ini ağırlıklı olarak fruktoz ve glukoz ile çok az miktarda sakkaroz içerir ve yaklaşık %18’i sudur. Dolayısıyla kalori miktarı şekere göre daha azdır.
100 gram bal 300
100 gram şeker 400 kilokaloridir.
Bunun dışında balın tatlandırma gücünün beyaz şekere göre yüksek olduğundan dolayı aynı sonucu elde etmek için daha az miktarda kullanılır. Aynı zamanda balın her 100 gramında yaklaşık 40 miligram antioksidan etkili polifenol başta olmak üzere başka olumlu özelliklerinin de olduğunu ekleyebiliriz.
Bal; vitamin,mineral ve organik asitleri sadece eser miktarda içerir. Örnek; Bir bardak sütteki mevcut kalsiyum miktarının karşılanması için yaklaşık 300 kaşık bala ihtiyaç vardır. Basit şekerin miktarının yanı sıra niteliğinin de önemli olduğunu, bir gıdanın toplam glisemik yükünün de göz önünde bulundurulması gerekir.
Glutensiz Ürünler Kilo Verdirir?
Gluten, birçok tahılda(örneğin buğday,arpa,çavdar,yulaf vs) yer alan ve gluten intoleransına sahip kişilerde veya çölyak hastalarında toksik etkiler yaran bir proteindir.Son yıllarda çölyak hastalığının teşhisinde kayda değer bir artış olmamışken glutensiz ürünlerin satışı neredeyse üç katına çıkmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde halkın yaklaşık %20’si bu ürünlerden almaktadır, halbuki ülkede çölyak hastalarının oranı sadece %1’dir.
Özetle bir çok insan kilo vermelerinin daha kolay olacağını düşündükleri için bu gibi ürünlerin daha sağlıklı olduğunu düşünürler.İtalyan Gastroenteroloji Derneği’ne göre ‘’bu modanın ardındaki mit,tahıl ve gluten içeren ürünler açısından zayıf bir beslenme düzeninin kilo vermeyi kolaylaştırdığı ve sağlıklı olduğu inancını temel alır.Ancak bu tercih,B grubu vitaminlerin ve bağırsak sağlığına faydalı liflerin tüketiminin azalması ve makarnayla ekmeğin doymuş yağlarla telafi edilmesi riskini arttırır.
Birçok diyet yaklaşımında glutensizliğin faydalarını (daha çok enerji,kalp için daha fazla koruma kilo kaybı vs) düşüncesizce yüceltse de bu konularla ilgili hiçbir geçerli kanıt yok. Ayrıca gluten sınırlaması tam tahıl alımının sınırlamasıyla da sonuçlanabilir.Her şeyden önce glutenli
versiyonlarına göre daha fazla yağ içerirler.Bu yağlar glutene özgü kıvam,esneklik ve kaynaşma gibi özelliklerin yokluğunu telafi etmek için eklenir.
Son zamanlarda yapılan bir karşılaştırmada glutensiz ekmeğin normal ekmeğe göre iki kat daha fazla yağ ve daha az protein içerdiğini göstermiştir.Ayrıca glutensiz ürünlerin glisemik indeksi (bir gıdanın belirli bir dozunun tüketilmesinden sonra oluşan glisemik artışın ölçüsü) glutenli ürünlere kıyasla daha yüksektir.Son olarak gluten eksikliği gastrik boşalma hızının artmasına,dolayısıyla tokluk hissinin daha kısa süreli olmasına neden olur.
Özetle, glutensiz ürünler sadece çölyak hastalarına uygun bir diyet oluşturmada işe yarar. İtalyan Çölyak Derneği bu durumu açık bir şekilde belirtir: ‘’Glutensiz beslenmenin daha sağlıklı olduğunu ve kilo vermeyi kolaylaştırdığını düşünmek,çölyak hastalığını sıradanlaştıran tehlikeli bir hatadır. Bu hastalar için glutensiz diyet tercih değil gerçek anlamda hayat kurtarıcı bir önlemdir.Bu sahte inancı çürütelim: Kilo vermek için çölyak diyetine gerek yoktur.’’
