Duygu Durum ve Beslenmeyle İlişkisi

A VPN is an essential component of IT security, whether you’re just starting a business or are already up and running. Most business interactions and transactions happen online and VPN

Duygu Durum ve Beslenmeyle İlişkisi Nedir?

Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır. Beslenme ihtiyacının karşılanması, biyolojik gerekliliğinin yanı sıra psikolojik açıdan da önemlidir. Bireyler öfkelendiklerinde ya da kendilerini baskı altında hissettiklerinde normalden daha fazla yiyecek tüketebilirler. Bu durum psikolojik faktör olarak açıklanmaktadır. Aynı şekilde heyecanlı ya da aşırı stresli durumlarda hiç yemek yenmemesi de duygusal durumların yemek yeme üzerinde bıraktığı etki ile ifade edilmektedir.

Duygusal yeme olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini anlatan bir yeme bozukluğudur. Bireyler arasında farklılıklar olsa da genellikle stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık gibi olumsuz duyguların besin tüketimini arttırdığı ve beslenme alışkanlıklarını bozduğu bulunmuştur. Buna karşın, mutluluk ve diğer pozitif duygular besinden zevk alarak yemeyi, sağlıklı besin seçimini ve tüketimini arttırır.

Duygularımızın, iştah ve besin alımı üzerinde % 30-48 oranında artma veya azalmaya sebep olduğu belirtilmektedir.

Robbins ve Fray tarafından yapılan bir araştırmada katılımcıların çeşitli duygusal durumlarda kendilerini hayal etmeleri istenmiş ve farklı duygusal durumlardaki besin tüketimleri kaydedilmiştir. Bu çalışmada gerilim, korku gibi güçlü duygusal durumlarda sıkıntı, depresif ruh hali gibi daha hafif duygu durumlara göre katılımcıların daha az besin tükettiği saptanmıştır. Buna göre, yoğun duygusal durumlarda besin tüketimi azalmakta, buna karşın hafif duygusal durumlarda ise besin tüketimi artmaktadır.

Öfke, korku, hüzün ve sevinç gibi belirli ruh hallerinin, yemek yeme motivasyonu, yiyeceğe duygusal tepkiler, yiyecek seçimi, çiğneme hızı, yutulan miktar, sindirim ve metabolizma ile birlikte yemenin tüm sürecinde yeme yanıtlarını etkilediği bulunmuştur.

Duygusal yiyiciler olumsuz duygulara yiyerek tepki verirler. Olumlu ve olumsuz duygular arasındaki ayrım ve duygusal yemeyi tetikleyen demografik faktörler incelenmiş olup, kadınlarda olumsuz duygulara tepki olarak daha çok abur cubur yeme durumunun gözlemlendiği, erkeklerde ise pozitif duyguları korumak veya geliştirmek için keyif veren gıdaların daha çok tüketildiği bildirilmiştir.

Duygusal yemenin, yemek saatlerinden ziyade gece ve ara öğünlerde ortaya çıkma eğiliminin olduğu bulunmuştur.

Duygusal Yeme Risk Faktörleri:

Çocuklar ve Ergenler

Çocuklar ve ergenlerde kontrolsüz aşırı yemenin giderek yayıldığı görülmektedir. Yapılan bir çalışmada genel ebeveynlik ile duygusal yeme arasındaki ilişki incelenmiş ve ebeveynlik, aile etkileşiminin duygusal yeme üzerinde önemli etkiye sahip olabileceği bildirilmiştir.

Topham ve arkadaşları Hollandalı ergenlerin eğitiminde, düşük anne desteğinin, yüksek psikolojik kontrolün ve yüksek davranışsal kontrolün artan duygusal yeme ile ilişkili olduğunu belirtmiştir.

Sonuçlar çocukları üzerinde daha etkin olan, çocuğun duygularını önemseyen veya çocukları konusunda duygusal açıdan daha duyarlı olan ailelerin çocuklarının, olumsuz duygulara tepki olarak duygusal yeme oranının daha düşük olduğunu göstermektedir.

Levitan ve Davis duygusal yemenin, olumsuz duyguların olduğu dönemlerde hoş gıda tüketiminin tekrarlanan deneyimleriyle bağlantılı takviye süreçlerinden kaynaklanabileceğine işaret etmektedir. Diğer kanıtlar, kişiliğin ve mizacın rol oynadığını ima eder.

Son yıllardaki araştırmalar, stresin kızlarda duygusal yeme için en güçlü tetikleyici olduğunu göstermektedir. Erkeklerdeki duygusal yeme oranı kızlardakine benzer çıkmıştır. Ancak erkeklerdeki duygusal yeme tetikleyicileri kızlara göre daha spesifik olmayan duygusal faktörlerdir.

Obez Bireyler: Psikosomatik teori duygusal yemek yemenin obezitenin etiyolojinde etkin rol oynadığını göstermektedir. Obez kişiler önceden öğrenilmiş deneyimler nedeniyle duygusal stresi azaltmak için besinleri kullanarak açlığı azaltma ya da baskılama eğilimi göstermektedir. Bir çalışmada obez ve normal bireylerin stres ve anksiyeteyi tetikleyen duygulardaki yeme yanıtları karşılaştırılmış ve sonucunda obez katılımcıların duygusal yeme puanlarının yüksek olduğu saptanmıştır.

Duygusal Yemeyi Kontrol Altına Almak İçin Çözüm Önerileri

Duygusal yeme ve aşırı yeme davranışını önlemenin ilk yolunun farkındalık olduğunu söyleyebiliriz. Hangi duygular karşısında hangi besinleri yemek istiyoruza yanıt ararsak bu süreci daha rahat atlatabiliriz. Hangi duyguların sizde aşırı yeme hissi uyandırdığını bilirsek önlem almak da kolay olur. Yediklerimizi yazmak bu konuda bize yardımcı olabilir.

Yediklerimizin fiziksel açlık sonucu oluşmadığını düşünürsek yediklerimizi yazarken bizi yemek yemeğe iten duygularımızı da not almalıyız. Bu günlük sonunda en çok hangi duygunun bizi ne tür yemeklere ittiğini görebiliriz. Gün içinde yediğiniz yemekleri ve yanına yerken hissettiklerinizi yazabilir ve hangi duyguların sizde aşırı yeme hissi uyandırdığını anlayabilirsiniz.

Farkındalıkla Beslenme:

Besinlere beş duyuyla temas etme, sadece yemeğe odaklanarak yavaş bir şekilde yeme, yemeğin tadını fark etme, açlık sinyallerini fark etme, yemeğin tabağa gelene kadarki öyküsünü düşünme gibi alıştırmalardan oluşmaktadır. Farkındalık (mindfulness) meditasyonunun fazla yemeyi önlediğine dair yapılan çalışmalarda; farkındalık meditasyonunun tıkanırcasına yemek yemeyi ve duygusal beslenmeyi etkili olarak azalttığı sonucuna varılmıştır.

Hareket Etmek:

Fiziksel hareket beden ve beyin bağlantısını bütünleştirmektedir. Fiziksel durumda yapılan değişikliklerin duygu durumunda da değişim yarattığını göstermektedir. Egzersizin fizyolojik etkisi duygusal beslenmeyi önlemede son derece yararlıdır ve böylelikle ağırlık kontrolüne de ekstra yardımcı olmaktadır.

SELİN ÇETİNSÖZ

Yorum Yap

İlginizi Çekebilir

Koenzim-Q10

Koenzim Q10

Koenzim Q10, enzimlerin aktif hale gelmesini sağlayan, ancak

Kanser Nedir? Kanser Türleri ve Kanser Tedavisi

Kanser

Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalıp yayılması

Omega 3

Omega 3

Omega-3 yağ asitleri, sağlıklı bir diyetin ayrılmaz bir

Takip Et